Anne ile bebeğin birlikte gerçekleştirdiği normal doğum; aslında hiçbir müdahaleye gerek kalmadan, tamamen içgüdüsel ve bilinçaltında yazılı bilgilerle doğal bir süreç gibi gerçekleşir. Bir diğer deyişle anne adayının vajinal yoldan ve kendiliğinden oluşan ağrılarıyla bebeğini doğurmasına normal doğum adı verilir.
Geçmiş çağlardan günümüze gelirken değişen yaşam şartları, fiziksel aktivite azlığı, oturarak çalışma zorunluluğu, katkılı ve işlenmiş gıdalarla beslenme her kadın için doğumu zorlaştırmıştır.
Bu sebeple doğum sürecine müdahale etmek için geçerli bir tıbbi neden olmadığı sürece, düşük riskli hamileliği olan tüm kadınların normal doğum yapmaları teşvik edilir. Normal doğum, günümüzde pek çok anne adayına korkutucu gelse de aslında tercih edilmesi gereken ilk ve en sağlıklı doğum yöntemidir ve doğum yapan annenin doğum sonrasında hızla toparlanmasını sağlar.
Normal Doğumun Faydaları
1.Daha Az Strese Maruz Kalınması
Doğumdan sonra bebek için herhangi bir sakınca yoksa; anne ile bebeğin ten tene temas ettirildikten sonra kordonun kesilmesi aralarındaki iletişimin daha güçlü olmasını sağlar.
Sezaryen doğuma göre daha az strese maruz kalan anne ve bebek için doğum sonrası süreç çok daha hafif bir şekilde atlatılır.
2.Bağışıklık Sistemi Daha Güçlü Olur
Bebeğiniz doğum kanalınızdan geçerken, bağırsak sağlığına katkıda bulunan bakterileri alır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bebeğin mikrobiyomu anne karnında oluşmaya başlasa da vajinal doğum sürecin önemli bir parçasıdır.
Bazı araştırmalar, bu önemli bakterileri alamayan bebeklerin, daha sonraki yaşamda gıda alerjileri, astım, saman nezlesi ve obezite gibi sağlık sorunlarına daha yatkın olduğunu bulmuştur.
3.Ciğerlerindeki Sıvı Kolayca Temizlenir
Bebeğiniz rahim içindeyken, ciğerleri sıvıyla doludur. Doğum sırasında meydana gelen hormonal değişiklikler sıvıyı temizlemeye başlar ve bebeğiniz doğum kanalınızdan geçerken çoğu sıkılır.
Kalan sıvı doğumdan sonra öksürür veya bebeğinizin vücudu tarafından emilir. Akciğerlerde sıvı kaldığında veya çok yavaş bir şekilde temizlendiğinde problemleri ortaya çıkabilir ve oksijen gerekebilir. Sezaryen ile doğan bebekler bu problem için daha yüksek risk altındadır.
4.Endorfin Hormonu
Normal doğumun ilerlemesi sırasında bebekte meydana gelen hormonal dalgalanmaların, bebeğin doğumdan sonra annesiyle bağlantı kırmasında faydalı olduğu düşünülür. Normal doğum sırasında bebekte salgılanan endorfin yani mutluluk hormonu, kordon kanı içerisinde yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir. Bu hormonlar bebeği dış ortama hazırlar.
5.İyileşme Süresi Kısadır
Normal bir doğum sonrasında anne ve bebek 24-48 saat sonra hastaneden çıkabilirken, sezaryen bir doğumda bu süre iki ile dört günü bulabilir.
Normal bir doğumdan sonra günlük işlerinizi birkaç gün içinde yerine getirir duruma gelirsiniz ancak sezaryen doğum büyük bir abdominal cerrahi olduğundan, iyileşme daha uzun ve daha zordur. İlk altı hafta boyunca mümkün olduğunca dinlenmeli ve herhangi bir ağır kaldırma veya araba kullanmaktan kaçınmalısınız. Sezaryen doğumda kesi bölgesinin tamamen iyileşmesi 6-10 hafta sürebilir.
6.Cerrahi Riskler Bulunmaz
Tüm büyük ameliyatlar anestezi, enfeksiyon, kanama ve kan pıhtılarına karşı kötü reaksiyon da dahil olmak üzere risk taşır.
Sezaryen doğum; rahim iltihabı, bağırsak veya mesaneye cerrahi bir zarar ve amniyotik sıvı embolizmi (amniyotik sıvı annenin kanına girdiğinde ve ciddi bir reaksiyona neden olabilir) gibi ek riskler de taşır.
7.Emzirme Süreci Daha Başarılıdır
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) mevcut araştırma ve incelemelerine göre, erken emzirme yani doğumdan sonraki ilk saat içinde bir bebeğin sadece emzirme süresi ile birlikte bir ila dört ay arasında emzirme olasılığını artırır.
İlk süt olarak bilinen kolostrumun ve genel olarak emzirmenin faydaları nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü, emzirmenin doğumdan sonra mümkün olan en kısa sürede başlatılmasını önerir. 2012 yılında yapılan 53 uluslararası çalışma; erken emzirme oranlarının sezaryen doğumda vajinal doğumdan daha düşük olduğunu ortaya koydu.
8.Sonraki Gebelikler Daha Sağlıklı Olur
Son yıllarda yapılan bazı araştırmalar, sezaryen ile doğum yapan kadınlarda; düşük, ölü doğum, plasenta previa, plasenta akreta, plasenta dekolmanı ve uterus rüptürü olarak bilinen uterusun duvarında bir yırtılma gibi sorunlar dahil sonraki gebeliklerde ciddi komplikasyon riskinin arttığını göstermiştir.
9.Astım ve Obezite Riski Azalır
Yapılan bazı çalışmalara göre; sezaryen doğumun, çocukluk çağı astım riskini %21 ve çocukluk döneminde obezite oranının, normal doğumla karşılaştırıldığında %59 arttırdığını ortaya koymuştur.